18 Ağustos 2011 Perşembe

Şehitlikte yüreği yanan bir ana

    15-17 Temmuz 2011’de evlâdı fatihan topraklarından Bosna/Hersek’e yaptığımız ziyarette Osmanlı’ya vezir yetiştiren Travnik’e yolumuz düştü. Asıl amacımız 1993’te Bosna Savaşı sırasında gönüllü olarak Bosna’ya gitmiş ve Müslümanların safında Hırvat ve Sırplara karşı savaşan Amasyalı Ahmed DEMİRER kardeşimizin mezarını ziyaret edip, dualarımızı göndermekti. “Beyaz Zambaklar” adı ile anılan şehitlikte mezar taşlarını tek tek kontrol ederek aziz şehidimizi mermer bloklar arasında ısrarla aradık.
Travnik Şehitliği’nde Amasyalı Ahmed Demirer’in mezarını ararken Boşnak bir kadını bembeyaz mermer taşların arasında bir mezarın otlarını temizlerken gördüm.
“-Selamunaleyküm” diye seslendim. İrkilerek daldığı dünyasından bana doğru döndü.
“-Aleykümselam” diye karşılık verdi kısılmış ses tonuyla. Heyecan içerisinde mezar taşını gösterdi ve
“-Bu benim oğlum” dediğini tahmin ettiğim bir cümleyle devam etti. Mezar taşında;
“-Gapurovi –Rahima- Samir ismi okunuyordu.
“-Rahima siz misiniz ?” diye soruma elini göğsüne götürerek gururla
“-Rahima ben” diyerek mezar taşına kazınan kendi ismini işaret etti. Gözleri dolu doluydu. Kim bilir içinde hangi fırtınalar esmekteydi. Belki de o şehit anası, el bebek gül bebek büyüttüğü canpâresi Samir’in yeni yürümeye başladığı
zamanki yıllarda yaşıyordu. Daldığı hayal âleminden şimdiki zamana taşımıştık bir anda.
Mezar taşında doğum tarihi 2 Nisan 1970, ölüm tarihi 9 Ağustos 1993 yazılmıştı. Samir, 23 yaşında hayatının baharında koparılmıştı ana yüreğinden…
Aradan geçen yıllara rağmen “Rahima Ana” oğlunun acısını yumak edip bir kenara koyamamış. Gözlerinde biriken yaşları akıtamıyor artık. Fakat evladının şehitlikteki mezarının başına gelerek ayrık otlarını temizliyordu.
Beyaz mermer taşları seviyor, mezar üzerindeki toprağı okşuyordu oğlu yerine…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder